31.12.2009

Nutlu Mualler,Keri Mırismıs,Yutlu Mıllar



Yeni yıla geçtiğiniz geceyi dışarıda geçirince ne oluyo?
Yeni yıla geçtiğiniz gecede eliniz ojeli yüzünüz boyalı saçınız yapılı olunca ne oluyo?
Yeni yıla geçtiğiniz gece içince ve kafa bi dünya  olunca ne oluyo?
Yeni yıla geçtiğiniz gece abiye giyinince ne oluyo?
Yeni yıla geçtiğiniz gece arkadaşlarla takılınca ne oluyo?
Yeni yıla geçtiğiniz gece sabahlayınca ne oluyo?

Allah aşkına ya bi söyleyin ne oluyo?

Rahmetli babam yıl başı teranesinden nefret ederdi.İşten eve gelip pijamalarını giyip kös kös otururdu inadımıza.
Yaaa aslında onun yaptığıydı doğru olan.Şimdi gecenin körüne kadar çalışıp eve gelince daha iyi anlıyorum ne kadar haklı olduğunu.

Şimdi soruyorum size;
Yeni yıla geçtiğiniz geceyi evde geçirseniz ne olur?
Yeni yıla geçtiğiniz gecede elleriniz ojesiz,yüzünüz boyasız,saçınız ise dağınık bi toıpuz olsa ne olur?
Yeni yıla geçtiğiniz gece içki içmeseniz ve kafanız yerinde olsa ne olur?
Yeni yıla gireceğiniz gece bi kot bi t-shirt giyseniz ne olur?
Yeni yıla gireceğniz gece ailenizle yanyana olsanız ne olur?
Yeni yıla gireceğiniz gece 12'den önce yatsanız ne olur?

YENİ YILA GİRİLEMEZ Mi?

27.12.2009

Kurbağa Prensim Benim

İzmir'den Ayça Ablam yine hediye yollamış bizlere.
2010 ve yeni yaşım bana uğurlu gelicekdi zaten biliyordum. 
Hatta hayatımın (kurbağa) prensi geldi bile :)


İşte Ayça Ablamın bana yolladığı ince mesajlı ve extra bonuslu harika hediye.(Extra bonus kısmını süylememmmm)



Bu gördüğünüz sevimli kurbağa
yakışıklı bir prense dönüşmek için
öpücük değil sadece birazcık su istiyo.



Tabi ben ne yapıyorum?
Hemen suyunu veriyorum.



Veeeeee küçük yeşil kurbağacığımın
prense dönüşmesi için ona 3 gün süre verip
beklemeye koyuluyorum :)



Bizim ufaklık benden daha merakla bekliyo ya o da ayrı bi mesele :)

Ayça Ablama kucak dolusu sevgiler ve teşekkürler!
Hadi prensimmm büyü de gel
:)

21.12.2009

Yoruma Yorum Değil Yoruma Yeni Kayıt

Öncelikle geçen kaydımın yorumlarına cevaben şunları söylemek istiyorum :)
Ne diyecektim ki ya unuttum iyi mi?Hee evet ablam nefret ederdi Candan'dan ama öyle basit bir nefret değil ölesiyee bi nefret :) Son albümü cidden çok güzel yaa.Yine bi balkan koymuş albüme ki o süper.Şarkı başlarynca bakıyorum herkesin omuzlarda bi titreme var :D
Benimde Candan gibi yalın ayak dans ederek şarkı söyleyesim geliyo.
Bi de Şebnem Ferah dinliyoruz bu aralar.Benim Adım Orman albümün adı.
Tamam çok hakkını vererek dinleyemiyoruz Şebnem albümüne göre biraz kısık kalıyo mağazanın sesi ama olsun.
Hayattan hayallerinden istediğinden bahset
Düşünden düşündüklerinden hepsi olmuş farzet  diyo Şebnem.

Çalışırken Türkçe şarkı dinlemek gibisi yok valla.İnsan daha bi mutlu daha bi motive oluyo :P
Bugün Nihan Kuşu geldi mağazaya ellerinde çiçeklerle :) Nasıl mutlu oldum hem iş arasında arkadaşımı gördüğüm için hem de çiçeklerim için :) Bütün gün nasıl misler gibi koktular anlatamam.



Bu arada 2 gün önce taksicinin biri deli etti beni.İşten eve 4.5 lira tutuyo normalde bende 5 verip iniyorum.Binmeden önce de sordum adi köpeğe .....'e gidicem ama??? diye .Ses etmedi dangalak.Ben de bindim.Kısa mesafe diye beyenmedi tabi beni.Dolandırdı da dolandırdı o kadar sinirlendim ki anlatamam.Normalde 4 lira 30 kuruş filan tutan yer 6 lira tuttu.5 lira param hazırdı elimde tabi veremedim çıkardım 20 lira verdim.Allah'ın cezası adi köpek "bozuk yokmuydu" dedi.Yok dedim.Kalktı bana 9 lira uzattı utanmadan bide diyo ki "Helal edin 9 liranız geçti bana"
"Normalde bu yol 5 lira tutuyo ama siz o kadar çok dolandırdınız ki tabi" dedim.
"Yoo ben dolandırmadım" diyo bi de utanmadan.
"Ben N.Kitabevinde çalışıyorum ve bu yolu her gün geliyorum bu yol 5 lira tutuyo" dedim indim kapıyı da çarptım hızlıca.Eve gelene kadar da küfür ettim beddua ettim şereften yoksun hıyara.
Bu gece de dışarıdan yemek söyledik.Adam geldi yağmurda helak olmuş resmen.Parayı uzattım adam da 3 lira para üstü vermek için uğraşıyo."Üstü kalsın size de zahmet oldu kolay gelsin" dedim,kapattım kapıyı.Ablam da diyo "Eeee taksiciye niye 3 lirayı çok gördün?"
Gece gece yine aklıma geldi sinirlendim.O adi şerefsize niye helal edeyim paramı göz göre göre adam dolandırıyo köpek.Haram zehir zıkkım olsun inşallah.O fazladan aldığı paramın 1 kuruşu bile boğazından geçmesin hayvanın!Ay çok sinirlendim yine yaa üff neyse.
He bi de baş parmağımı kağıt kesmişti geçen hafta,kesik yeri bi büyüdü bi büyüdü  mikrop kaptı iltihap oldu hala da geçmedi parmağımda uzaylı gözü çıktı sanki.Eczacıya gittim ilaç sürdü sardı 2 gün ıslatma dedi.Baş parmaktan muaf el yıkadım 2 gün, neler çektim neler :P
Dün yine gittim gösterdim "Sen onu git bi doktora göster" dedi.
Geçer ama di mi yaaa?Geçer geçer :)
Yıl başına kadar full çalışıcaz.Her gün 12 saat.Allah sonumu hayır etsin valla.Bi 10 gün benden ses seda çıkmazsa merak etmeyin.Şimdi buna amannn çok da umurumuzdaydı diye yorum gelirse ne gülerim :)
Üff benden bu aralar böyle işte.Hepinizi öpüyorum görüşürüz :)

19.12.2009

-Bahar-


Bahar geldiğinde mi ben böyle olurum
Yoksa böyle olduğumda mı gelir bahar
Ayrıca bunun seninle ne ilgisi var
Tabiki ben böyle oldugum için bahar
Çünkü sana değdiğinden beri ellerim
Bütün kış dallarında tomurcuklar var

Candan Erçetin'in son albümü gerçekten çok güzel.Dinlemenizi tavsiye ederim...

17.12.2009

İyiki Doğmuşum.Muyum?Doğmuş muyum?

Okuyamıyorum,yazamıyorum,yetişemiyorum.
Biliyorum ben bunu hep söylüyorum :)
Efendim bugünün doğum günüm olması şerefine biraz vakit ayırıp 2 satır yazayım dedim.
Hayat çok çabuk geçiyor ve ben inanamıyorum.Daha geçen gün sanki ablam bloğuna doğum günümde yazı yazmıştı :) Yada daha geçen gün sanki onsekizime girmiştim :P
Ooof offf ne acelesi var ki sanki bu zamanın?
Doğum günüm bugün olsa da biz salı günü izin günüm oluşundan bir pasta alıp annanemlere giderek aile içinde kutlaşmıştık.Annanemin bu tarz kutlamalarda kutlanılan olayla alakalı dilekleri ardı ardına sıralaması meşhurdur.
O gün de bana "Nice nice senelere sağlıkla sıhatle mutlulukla hep birlikteeee ağız tadıylaa inşallaaaahhh.Allah seneye de nişanlınla kutlamayı nasip etsin" şeklinde bir temennide bulundu kendisi :) Canım benim yaa tontonumm.




Sabah telefonumun alarmının ardından gelen mesajı açtığımda ise karga kahvaltısını etmeden Ayşegülümün doğum günümü kutladığını gördüm :) Hediyemi zaten Rimoş'umun doğum günüsünde getirmişti.Ben ise onun doğum günü hediyesini ablamın evinde unutmuştum ve hala veremedim artık bi ara kargoya vericem Ayşegül'üm söz :P Yaşasın kargo şirketleri niahahah :)

Bugün Ayça Ablam tarafından iş yerime yollanan çiçekler ise şahaneydi.Üzerindeki notu açıp pis pis sırıtarak okuduktan sonra yavaşça cebime sokarken çevremdeki bütün gözler üzerimdeydi,etrafta merak rüzgarları esiyordu ve ben bunun fevkalade farkındaydım.Yaşasın kötülükk nihahah :))

Ayrca bugün işe girişimin birinci ay dönümü olmasına rağmen 28. yaşıma girdiğimi duyunca şok geçiren arkadaşlarım oldu.Kimse inanmıyo yaşıma.Bodur tavuk her zaman piliç görünürmüş.
Yaşasın güdüklük nihahahah :))

Ya bu arada yılbaşı çekilişinin hediyeleri gelip gitmeye başladı çoktan.Nihan Kuşum da Rimoş'umun doğum gününde getirmişti benim yılbaşı hediyemi ve çok çok beyendiğim bi hediyeydi.Artık hergün ayrı tonlarda makyaj yapıyorum.Zaten güzeldim kahretsin daha da güzel oldum.Yaşasın megalomanlık nihahah :)

Bak şimdi gördüm ablam yine bloğuna doğum günüm için yazı yazmış.Kardeşliği ne de güzel anlatmış.Allah'dan yine akvaryuma bakarak ağzıma O'nun çikolatasını tıkışımı yazmamış :P Yaşasın oburluk nihahaha :)

Ya daha yazacak çok şey var aslında ama vakit yok işte.Biraz kendime de vakit ayırmam lazım değil mi ama?
Oh be yazı yazdım içim rahat etti.Yaşasın bloggerlık nihahah :)

Son olarak taklitlerimi Allah'a havale ediyorum.Ne halleri varsa görsünler.Zira ben gün itibariyle tam 27 yaşındayım onlar ise henüz kimlikleri oturmamış ve kendilerine birini model olarak almak zorunda olan birer çocuklar :P Yaşasın büyüklük nihahah :)

Öpüldünüz efendim...

12.12.2009

Taklitlerimden Sakının!!!

Arkadaşlar geçen gün bi mail aldım.Ve bir de baktım ki kendini bilmezin biri almış benim dörtlüklerimi bi forumda paylaşmış kendi yazmış gibi.

Bakınız  İŞTE BURADA

1190. mesaja bakar mısınız?Bu kadar mı olur yani???

Ve işin trajikomik yanı ise çok değil 3 sayfa öncesine gidersek bu şahsın şöyle bi mesajıyla karşılaşıyoruz...

Sevgili günlük meraba
Ben başkasının kimliğine veya görüntüsüne bürünecek kadar karaktersiz miyim?
(Sayfa 116, msj 1153)

Eee bi düşünsün bakalım öylemiymiş değilmiymiş???

İnternet hayatım boyunca hep taklit edildim hep örnek alındım...
Aman arkadaşlar taklitlerimden sakının!!!

Bu şahsın konuşma yani yazma tarzı bloglardan benim de takip ettiğim bi şahsa çok benziyo.İnternet bağlantımız bu aralar sıkıntılı olduğu için uğraşamıyorum ama bağlantım düzeldiği an o şahsın kim olduğunu çıkarıcam ortaya....

10.12.2009

Ananı Niyolay Ye Yee

Bi ara böyle bi şarkı vardı Volkan diye bi tip söylüyodu,Bendeniz de onun destekçisiydi hatırlıyonuz mu???
Mevzu bu değil tabi.Rima'nın doğum günü geldi geçtiiiii ben hala bi iki bişey çizittiremedim şu bloğa.Niye niye?Tabiki vakit yetmezliğinden.Vakit yetmezliği de hastalık ismi gibi oldu Kalp yetmezliği gibi bişi.Ama öyle napiiim?Doğum gününde bile vakit yetmezliği yaşadım ben.

Partimize ilk gelenler Gülcan ve Güneş oldu.Onlar kapıyı çaldığında ben daha yeni giyinmiştim.
Zar zor yüzüme bi iki banada yapıp koştum yanlarına.
Egemen'in annesine ve bana kitap okurken H harfini gösterip "Bak helikopterin H'si" demesiyle girdiğim şoktan uzun süre çıkamadım :P
Meltemle bir araya gelmek çok güzeldi.Nehir'in arka odada verdiği artislik pozları ben kaçırdım ama neyse :P
Zümrüt'ün parti ortamını koordine etme konusunda nasıl başarılı olduğunu gördüm :)
Nihan'ım zaten dünya tatlısı canım benim.Annanemin yanında oturup onla bile sohbet etti.Bi insan bu kadar mı candan olur yaa :) (maşallah maşallahh nazar değmesin)
Didem ablanın pastası yine enfesti,ellerine sağlık burnumuzu batıra batıra yedik.Rima pastanın üstündeki karaktere yine kafa göz burun daldı tabiki.
Şebnem'in benim odama yavru stüdyo kurması ve birbirinden güzel resimler çekmesi akşam olupta herkez evine gittikten sonra kendi fotoğraf makinemizle hiç resim çektirmediğimizi fark etmemizin sebebi oldu :)
Evde profesyonel fotoğrafçı varken kimsenin eli fotoğraf çekmeye gitmemiş kimse cesaret edememiş tabi.Bu arada ben ilk kez klavyede stüdyo yazdım demin bi tuhafıma gitti.stüdyo stüdyoo alla alla niyeyse hep bi ingilizceleştirme geliyodu içimden studıo filan :P
Hande ablanın Cemtoşun peşinde koşarak helak olması ve partiden erken ayrılması üzücüydü.Ama cemtoş kuzumun da uykusu gelmişti ne yapsın kuzum.
Ayşegül'ün daha o günden doğum günü hediyemi getirmesi,2010a kadar bir daha görüşmeyeceğimizin sinyallerini verse de,ben onun geçmiş doğum günü hediyesini Kazaskerde unutarak yaptığım şapşalllığın karşısındaki ezikliğim sonucu kendisine bişey dememiş bulundum :P
Nazanla da biraraya gelmek güzeldi.Kalderanın anlamını beş bin kere açıklamak zorunda kalsa da  yine de pes etmedi :P
İzmirden gelen misafirlerimiz Ayça ve Sezin bize Ege'nin o sıcacık havasını getirdi.
Adını yazmadığın biri varsa ayvayı yedim demektir.Akraba ve yakın çevreyi saymıyorum bile zaten.

Velhasıl doğum günümüz çok güzeldi...

Dün ise dersaneden arkadaşım S.ile izin günlerimizin aynı güne denk gelmesinin tadını çıkardık.Özlemişim,özlenmişim...
Kahve dünyası,Kadıköy'de alış-veriş turları ve izin gününü dolu dolu yaşamış olmanın verdiği iç huzuru ayrılırken yüzümüzdeydi :)
Akşam ise ilk iş yerimdeki arkadaşım G.lere kalmaya gittim.Yine özlemişim,özlenmişim...
Her zamanki gibi önce oturarak sonra uzanarak yapılan sohbetler ve en son yataklara girip ışığı kapattıktan sonraki son sohbet seansı gerçekleştirildi.
İlla o ışık kapandıktan sonra da konuşacak bişey çıkar zaten.
Artık saat 3 olunca da "iyi hadi zıbar" "esas sen konuşuyosun sen zıbar" didişmesi başlar :)
Ertesi gün ikimizin de geç gidişi olması ise yine Allah'ın sevgili kullarından biri oluşumuzun göstergesidir.
Sabah 10'a kurulan saatler alarm verirken, açılan gözlerimizi beş dakka daha uyuyalım kalkarız denilerek tekrar yumduk fakat çok geçmeden eve gelen plazma tv kurucuları yüzünden uyanmak zorunda kaldık ve kahvaltıda (ee pek kahvaltı değil tabi öğle yemeği sayılır) Menekşe Teyze'nin yaptığı sosisli makarnaya gömüldük.Daha sonra eve gelip hazırlanıp işe gitmek biraz zoruma gitti tabi ama yine de düşünüyorum da blog ben gayet mutluyum.Şu an gözümden uyku akıyo olabilir evet ama bunları da fazla vakit geçmeden yazmak zorundaydım.

Güdük Fare der ki gözümden uyku akar,
Bilir misin Angut Kuşu niye melül melül bakar?
Yay burçu insanı genelde olur sakar
Niye yaşlı teyzeler bozulmuş parfüm kokar?

5.12.2009

Kuzum'a Nice Yıllar

Sabah girdim yanına yattım,bi elimle göbüşünden sarıldım diğeriyle de popişinden uykusunun arasında yaa bi duuurrrr dedi bana ama ben durmadım burnumu gömdüm ensesine kokladım öptümm oy benim kuzummm diye diye sevdim.Bazen o kadar çok öpüyorum ki sıkıntı geliyo yaa üff çok öpüyosun diyo.Ben de "Ama sen doğduğunda ben seni kucağıma almıştım resim çektirmiştik,resim çektirirken sen bana BENİ EN ÇOK SEN SEV, BENİ ÇOK ÖP dedin" diyorum.Şimdilik inanıyo gibi yapıyo ama bence inanmıyo :)
İyiki doğmuş benim kuzum her ne kadar beni fıtık etse de,her ne kadar bazen çileden çıkarsa da,her ne kadar öptürmese de ve her ne kadar bacağıma yapışıp borudan kayar gibi kayma hareketiyle ikimizi üst üste düşme tehlikesine soksa da o benim kuzummm :)




İşte O'nunla çektirdiğimiz ilk resim.
Sizce de "Beni en çok sen sev,beni çok öp" demiyo mu? :P









Bu arada geçen blog yazımda herkez yarı Türkçe yarı İngilizce şarkı olayına takmış.
O halde hep birlikte söylüyoruz :)

Bağa come bostana come vay vay vay vay vay vay vay vay vay vay yandım.
Dile come destana come leylim leylim leylim leylim.
İf your mother vermezse vay vay vay vay vay vay vay vay vay vay yandım
Pretended hastalan come leylim leylim leylim leylim

Yada

Aman greenlendi hazelnut dalları,
Again greenlendi hazelnut dalları
Once  greenlendi hazelnut dalları
Already every time greendi hazelnut dalları :)

Yada

Loveuyorum seni,
Ekmeği salta banıp banıp yer gibi
Geceleyin suffering from fever uyanarak
Mouthumu dayayıp musluğa waterçer gibi  (waterçer yani water içer dicekken oradaki İ harfini düşürüp bireştiriyoruz)

Artık sizler de üretin bişeyler :)

2.12.2009

Ben Var Ya Ben



Su içerken çamaşır makinesi gibi ses çıkarırım.Benim kendi içimde duyduğum ses GURT diye bi ses fakat ablam ısrarla çamaşır makinesi sesi çıkardığımı söylüyor.
Belim açık duramam.İlla ama illa bebekler gibi çıtçıtlı badi giyerim.çıtçıtlı badi giymezsem asla rahat edemem.6 tane çıtçıtlı badim olmasına ramen bazı zamanlar dolapta badi göremem çükü evdekiler çamaşırların hızına yetişemeyip yıkayamamışlardır ve ben sinir olurum.

Şarkı söylerken yarı ingilizce yarı türkçe söylerim öyle daha çok hoşuma gider.
Örnek:Geri turn geri turn ne olur geri turn...


Rulokat yerken önce yan çevirip yaprak yaprak soyarak yerim en sona sıkıştırılmış fındıklı iç kısmı kalır sonunda da onu yerim.

Çayı hiç sevmem.kahvaltıda 1 çay bardağı çayı bile yarım bırakırım.

Kazara ıslak bir yere basıp da çorabımı ıslattım mıydı çileden çıkarım.Çorabımın ıslanmasından nefret ederim.

Yemeklerde et söz konusu olduğunda deli gibi yağ ayıklarım.Hatta öyle ki tavuk yemeğinde bile ayıracak bişeyler bulurum.Pirzola yiyemem öyle kemikle yağla işim olmaz.

Domatesi tuzlu yiyemem.Domatese tuz dökülürse benim için bitmiştir bi daha yemem.

Çorap hastalığım vardır 100 çift çorabım olsa 101.yi isterim.Yaz ortasında bile çorap alırım,çorap gördüm mü dayanamam.

Hayatımda hiç saçlarım sırtımın ortasına inmemiştir.En fazla omuzumu biraz geçer,her seferinde bu sefer uzatıcam derim en fazla 1 sene sonra gider kafamı kuşa çevirtirim.Öyle ki bi keresinde david beckham'ın şu saçına dönmüştü saçlarım babam oğlum diye çağırıyodu beni :)

Haşlanmış yumurtayı asla cıvık yiyemem.Yumurtanın beyazı pişmemişse gözüme gözükmesin.Bazen yumurtayı o kadar çok pişiririm ki içinden civciv çıkıcak sanarım.

Paramı asla biriktiremem elime geçeni ota çiçeğe harcar sonra da 5 kuruşsuz kalırım.Param varken yok diyemem,yalan konuşamam,kenarıma 5 kuruş ayıramam.

Altın sevmem,sallantılı küpeleri pek sevmem,bileklik takarım ama bilezik takamam.

Şık kıyafetlere an gelir özenirim ama hep spor giyinirim.

Çok ketumumdur kimseye öyle herşeyimi anlatmam, anlatana da şaşar kalırım nasıl böyle herşeyini anlatıyo diye.

Kitap ve film isimlerini aklımda tutamam.Ama bi gördüğüm yeri ve bi gördüğüm insanı bir daha unutmam.

Tulum peyniri, yeşil zeytin, eski kaşar sevmem.

Paramı tutmayı bilemesem de market alışverişlerinde iktisat yaparım.Örnek:Şampuan alırken X'in 300 gm.ı 4 TL  Y'nin 400 gramı 4.5TL ise Y'yi alırım.Gram ve fiyat değerlendirmesi yaparım.

Sabah kalkar kalkmaz bişeyler yiyemem.Yarım saat 1 saat sonra iştahım gelir.

Omuzuma,koluma çanta takamam.Evde hiç öyle çantam yoktur.Hepsi postacı gibi yandan asmalıdır.

Saçlarım ıslak kaldı mı deli olurum.Enseme ıslak ıslak saç değerse sinir küpü olurum,o saçların anında kuruması gerekir yoksa geçen her saniye bana ızdırap verir.

Karnım açken asabileşirim.Hayal ettiğim yemeği de yiyemezsem çok sinirim bozulur,modum düşer.

Dışarı çıkmak için hazırlanırken müzik dinlerim.Özellikle hareketli ve neşeli şarkılarla daha iyi hazırlanırım.

Her sabah makyaj yapana kadar sesini çektiğim elektrik süpürgesi gibi çalışan florasan lambaya makyajım biter bitmez küfrederim ve kapatırım.

Hastane ve eczane kokusundan çok rahatsız olurum.Hatta hastanelerde mutlaka tansiyonum düşer etraftaki hastalara baktıkça fenalaşırım.

Karşıdan gelen kişinin tipine göre yanımdan geçerken nefesimi tutar yada nefes alırım.Mesela tipi bozuksa ter kokacağa benziyosa nefesimi tutarım,ama parfüm kokacağa benziyosa özellikle derin nefes alırım.

Daha bi dolu şey vardır ama şimdilik aklıma gelen şeyler bunlar valla :)

30.11.2009

Zeytinyağlı Yaprak Sarmayla Baklavanın Aşkı




Sevgili okuyucu bugün sana bugünlerde hayat nasıl gidiyor ondan bahsedicem.
Bayramın ilk günü 12 saat çalıştım malum,an geldi "Bu mu lan hayat?" dedim (ki o gelen an, yanımdaki arkadaşın "Dün annemle zeytinyağlı yaprak sarma yaptık" dediği andı) :)
Bayramda ünlü ziyaretçilerimiz vardı.(Tuba Büyüküstün,Murat Parasayar,Ayça Mutlugil,Necmi Yapıcı vs.)
Tam mağazayı kapatırken bi müşterinin gelip "Cüzdanımı düşürdüm sizin mağazada, girip arayacağım" şeklindeki ısrarı zaten hepimizin çıldırmasına yetti de arttı bile...Ama hayatın ne kadar güzel olduğunu eve geldiğimde mutfakta zeytinyağlı yaprak sarmasını görünce anladım :)
Son 1 aydır çok temiz kalpliyim Allah sonumu hayır etsin gidicimiyim ne?
Bayramın ikinci günü izinliydim ama kendi kendime izin vermedim.Çalıştım şu yazımda Kadıköy'e gidip bir sürü şey aldığımı söylemiştim ama neler olduğunu söylememiştim.İşte yine o şeylerle ilgili çalıştım ve çok ciciş şeyler yaptım :)  Az kaldı öğreniceksiniz. :))

Bugün ise yine 12 saat iş vardı.Ve ben bu 12 saat içinde şuna karar verdim:İnsanların şuursuzca gezmelerinden nefret ediyorum okuyucu.N.Kitabevine girip D&R kartı uzatan kadınlarımızın yüzüne tüküresim geliyo...
Be kadın giyinmiş süslenmiş atmışsın kendini sokağa.Afedersin ama sokak köpeği gibi geziyosun ve o denli şuursuzca geziyosun ki (belli) hangi mağazaya girdiğinin bile farkında değilsin.
Çünkü aklın sadece sokaklarda fink atmakta ve ota b*ka para harcayıp sonrada son günlerde en popüler kafe hangisiyse ona kendini atıp kahve zıkkımlanmakta...Şimdi "Sen nasıl böyle konuşursun,biz de böyle yapıyoruz!!!" diye çemkirenler olabilir baştan söyliim hiç sallamam.Zira elbetteki bizimde gezdiğimiz,alış veriş yaptığmız ve kahve zıkkımlandığımız günler var.Ama hangi mağazaya girdiğimizin farkındayız çok şükür...

Onun dışında 40 kişilik bir yerde çalışınca (gerçi dersane de öyleydi ama geneli uyumlu insanlardı) kendimin ne kadar uyumlu bir insan olduğumu bir kez daha anladım.Yay burcu olmayı seviyorum :) Cidden anlaşamayacağımız insan yok bizim...Bu arada dersane demişken bugün şansa 2 hocayı gördüm.Üstelik ayrı ayrı...

Aşkam eve geldiğimde ise hayatın ne kadar güzel olduğunu bir kez daha gösteren bir argüman vardı elimde.Misss gibi el yapımı cevizli baklava :) Halam yapmış yollamış,üstelik elinde sinir sıkışması olmasına rağmen ve doktorun bu elinle bişey yapma demesine rağmen...
Bu bayram annaneme gidemedim, halama gidemedim onların mis gibi yiyecekleri bana geldi ama :)

Veee son olarak EN EN ENNNNN GÜZEL HABERE GELDİ SIRAAAAA!

Rima'nın doğum gününde
izinliyimmmmmmmmm!!!
Sevinen parmak kaldırsın :)

Not:Bloğumdaki kıza benzemişim resimde şimdi fark ettim

27.11.2009

Bir Bayram Akşamı Rastladım Size


 Sevgili blog arkadaşlarım,
eminim çoğunuz bayram kutlaması yazısı yazmışsınızdır.
İnanın hiç birinizi okuyamıyorum çünkü hiç vaktim yok.
Hepinize tek tek yorum bırakarak bayramınızı kutlamak isterdim ama o kadar yorgunum ki öyle bişey yapmam imkansız...
İş iş diye uğraştım al işte bana iş :)
Bayramın ilk günü dahi  => ( Sabah 11 / Akşam 10 ) çalıştık.
Yatıp mışıl mışıl uyumak üzere huzurlarınızdan ayrılırken ,
Hepinizin 
Bayramını 
En İçten 
Dileklerimle 
Kutluyorum 
!!!

24.11.2009

Cimri-Şişman-Bencil-Pisliğkhh


Zaten ilk görüşte gözüm tutmamıştı O'nu.Eminim ki O'nun da beni...
Belki de O'nun ah-ı tuttu...O yolladı casusunu!Yada böyle olması gerekiyodu oldu...
Moralimi bozmalı mıyım?Yoksa bozmamalı mıyım?Kabul edilebilir bişey mi acaba bu?
Belki de A'nın dediği gibi düşünmeliyim "Bişey olmaz" diyip geçiştirmeliyim.
Ama yok yok O'na karşı rezil oldum bi kere.Ne kadar hoşuna gitmiştir kim bilir?Belki de yarın bi şekilde taşlayacak beni...Ne diyeceğim peki?Aman yaa neyse ne...Herşeyin bi çözümü vardır elbet ve herkesin basiretinin bağlandığı anlar...
Neyse ya blog yarın ola hayrola.Bu da nazalığımız olsun.Allah tekrarından korusun!

21.11.2009

Kartal Sisli Havayı Sever



 
BEŞİKTAŞ : 3
FENERBAHÇE : 0

20.11.2009

Yılbaşı Hediyeni Biliyorum :)



Ebru = Züzü benim hediyemin siparişini vermiş :)
Ceyda = Hımm biliyorum
Ebru = Biliyo musun?Nerden biliyosun beee.Sen Züzü'yü tanımıyosun ki.
Ceyda = Niye tanımiim?Tanışmak illa yüz yüze mi olur?
Ebru = Ne siparişi vermiş söyleseneeee :)
Ceyda = Söylemeeeem.Niye söyliim.Sen bana Nihanınkini söyledin mi ki?
Ebru = İyi de sen ısrar etmedin ki!
Ceyda = Eee o da doğru :P :)
Ebru = Sen söyle ben de söyliim o zaman :)
Ceyda = Söylemeyelim bee büyüsü kaçmasın olayın :))
Ebru = Tamam o zaman evet söylemeyelim :))


Aynen bu diyalog geçti demin aramızda :))

18.11.2009

Yeni Bir İş (Ama Nokta Kom'u Yok)

İşimi sevdim blog.
Çevresel faktörler beni ilgilendirmeden çalışıyorum...
İş görüşmesinden başlayarak o kadar çok uyarı aldım ki "İş arkadaşlıkları" konusunda daha baştan öğrendim "Günaydın/Günaydın , İyi akşamlar/İyi akşamlar"ı.Ötesi beri yok olmasın da.İnsanlar kavun değil ki koklayasın yada bi ölçüsü yok ki alıp eline mezurayı,metreyi ölçesin...Amaan neyse işte karamsar bi yazı sanıcaksınız yine,öyle değil aslında :)
Ben işimi sevdim.2 gündür iyi gidiyo.Daha da iyi gider inşallah :)

Esas meseleye gelelim şimdi, 2 ay önce ablamın yazdığı bi Kurabiyeci Dede yazısı vardı.İşte o dede dün cart diye girdi mağazaya aldı başını aşağı doğru gitti.Ben "yazık yaa bu dedeye" dedim yanımdakine ama işin aslı öyle değilmiş.O dede meğerse zenginmiş, eski bi bankacıymış bi kaç senedir de bizim mağzada yermiş öğle yemeklerini,öyle istenmiş öyle olmuş...Eee kiminin parası kiminin duası işte...

17.11.2009

TuhaF




Tuhaf, çok tuhaf
En yakınken en uzak,
Senin bir sevgilin var,
Muhtemel benim de olacak,

Gizli bölmelere
Saklamış gibiyiz,
Bütün yaşananlar,
Biter mi.. bitince aşk ?..

Olur da yolun düşerse
Bir kahveye uğra derim,
Ya da beş çayına.
Bir yudum sohbete beklerim...

Çok ayıp mı olur ?
Yakışık almaz mı davetim?
Bu kadar zor mu her şey ?
Canımın içi seni çok özledim..

Ben de uzun bir yola gittin farzederim
Kandırırım kendimi ne yapayım..
Bütün hatıralarıma da saygılar arzederim
Ama unutur muyum asla, niye unutayım?

14.11.2009

5 Akif 1 Saat Kulesi, 2 Kule 1 Fatih




Düşün taşın bütün gece 
Kalbim bir bilmece 
Kalbimin bir kilidi var 
İşte sana anahtar (kelimeler)
 



* Ah yapma imdat (kim ne yapıyo ya,benim bloğumda böyle bi olay geçemez)
*Araba için parfüm olsa fare girer (bu nasıl bi mantık?şahsen ben güdük fare olarak hiç bi arabaya parfümü var diye girmem)
*Beni arama dedi urunda ölebileceğim ınsan ne yapmalıyım çıldırcam (Ne yapacağın çok basit.ARAMA!Ayrıca urunda diye bişey yok güzel türkçemde.Belki de öküz türkçesi konuşuyosun diye arama demiştir)
*Fatmaya bak (Bunu sevdim işte,hazır Fatma lafı geçmişken,benim ilk okulda fatma diye bi arkadaşım vardıı.... ) 
*Gelmez oldun pencereye çıkmaz oldun pencereye (Girmez oldun tencereye,pişmez oldun bu geceye şeklinde devam ettiresim geldi)
*Kuranı sobada yakıp yarı insan yarı fare olan kız (Bu olayı epey araştırıyo millet google'da ayol)
*Kuzgun kanı ne işe yarar (Efendim kuzgun kanı yemeklerden sonra bi kaşık içilir,bünyeyi besler kuvvetlendirir,hatta değil domuz, domuzoğlu domuz gribi çıksa kuzgun kanının etkisini yıkamaz)
*Temel uç gidi (Bunu görünce koptum zaten,yorum bile yapamayacağım)
*Ucuz kolçaklı dersane sandalyesi (Ah be canım o sektörden çıktım ben,kırtaasiye sektörüne girdim, beklerim)
*Ugg nasıl temizlenir  (Temizlikçi tut,ee ona 350 tl veriyosan arada 70 tl'ye temizlikçi tutup temizletebilirsin di mi ama?)
*Neşat Alp - Hadi Hadi Yavrum Gel Bana (Ama bu Neşet Ertaş ile Nejat Alp'in karışımı olmuş sanki bunu değil google'a,CIA'earatsan bulamaz valla)
*Nejat ile Alp'in hayatı (Bizde bu yok da Kerem ile Cem'in,Suat ile Suna'nın,Gönül ile Gül'ün hayatları var onlar işinize yarar mı acep?
*Güzel popolular (Hemen sayayım J.LO,Shakira,Hadise,Sibel Can vs. )


13.11.2009

Çatlak Patlak Yumruk Şaplak



Efendim şimdi daha önce toplantılardan ve sıkıntılardan kısaca bahsetmiştim.İş ile ilgili kafamda soru işaretleri vardı ve git gide "Ben bu işi yapmak istemiyorum" diyip duruyodum kendi kendime...Yok arkadaş aranmışın aranışı olmaz.Milletten anca zılgıt yersin yani ararsan da.Bu saatten sonra kayıt da olmaz.Millet okul açıldığında zaten planını programını yapmış yolunu çizmiş çoktan.Kasımı kim niye beklesin ki?

Neyse efendim.Dün tam öğle yemeği yerken telefonum çaldı.Açtım, N. Kitabevi...Daha önce iş görüşmesine gitmiştim "biz size 2 gün içinde haber vericez" demişlerdi vermemişlerdi...Bende işe girmiştim.Şimdi aradılar Müdürümüz sizin için olumlu görüş bildirdi diyolar.Bu işe girdiğimin ilk 1 haftası telefonlarım çok çalmıştı,diğer baş vurduğum yerler hep aramışlardı bi kaç tanesine işe girdim demiştim bi kaç tanesini açmamıştım duymazdan gelmiştim.

Dün yemek masasında N. Kitabevinden arıyoruz dediklerinde kafamda şimşekler çaktı."Bu sefer kaçırmiicam" dedim kendi kendime...Açık açık konuştum."Valla ben işe girmiştim ama deneme sürecindeyim ve pek de memnun değilim,sizinle devam etmeyi isterim.Bugün yarın burdan çıkıcam ben size dönücem" dedim.Karşımdaki "biz pazartesi iş başı yapmanızı istiyoruz" dedi."Tamam ben burdaki işimi halledeyim sizi ariicam" dedim.Ve dün aynı pozisyondaki bir diğer arkadaşımla birlikte,teker teker müdüre gidip konuştuk.O da itiraz etmedi.Velhasıl işten bir çırpıda çıkıverdik.Bugün istifa dilekçemizi vermeye gittik.Sabah zaten N. Kitabevinden aradılar.Gerekli evrakları istediler.Salı iş başı yapabilirsiniz dediler.Biz de son işlemleri yaptıktan sonra arkadaşlarla vedalaştık ve ayrıldık dersaneden :)

Sonra doğru Kadıköy :)
N.Kitabevi benden evraklar istemişti hemen bugün gidip o işlerimi hallettim.Akşam da canım arkadaşımız Nihan'la buluştuk.Söylemesi ayıp tantuni yemeye gittik.Bol bol sohbet ettik.Nasıl iyi geldi anlatamam :)

Diyeceğim o ki;

Ben yay burcu insanıyım keyfî ve günlük yaşarım
Hangi iş veren bana zincir vuracakmış şaşarım
Basarım istifayı kurbanlık boğa gibi kaçarım
Eve geldim mi kuzu olur derdimi anneme açarım

11.11.2009

Dil Esvuayyini Murraaaaaa Ye Lil Yelil (li li lil)


Pazartesi günü dersanede nöbetçiydim saat 09:30'da orda oldum.Saat 11'e doğru telefonum çaldı.Açtım,karşımdaki ablamdı...
-Aloo.Hee yaşıyosun di mi?Yaşıyo musun diye aradık.Buralarda kaza olmuş da.Bi motor yayaya çarpmış...
diyordu.

Aklıma ilk gelen kazayı yapanın eski çalıştığım yerde alt komşumuz olan ve çok sevdiğim M. Abi'nin oğlu F. olabileceği geldi.Ailecek motor kullanıyolardı ve kazanın olduğu yer F.nin iş yerinin yakınlarıydı.
İnşallah o değildir dedim kendi kendime.saat 11:00 gibi arkadaşlar geldi.Kazayı mahalini görmüşleri ve anlatıyolardı.İlk iş "Motoru gördünüz mü?Ne renkti?" diye sordum.Siyah-beyazdı dediler."Eyvah!" dedim,"aklıma gelen başıma geldi kesin"İnterneti araştırdım habertürkün sitesine haber düşmüştü bile.Ama pek bi açıklama yoktu.İsim verilmemişti.Akşama kadar sık sık baktım nete,haberi ve yorumları takip ettim ama sonuç alamadım.Ertesi gün,salı günü annem aradı öğleden sonra..."Ceyda kazayı yapan F.ymiş.Dükkanın önünden geçiyoduk kardeşi ordaydı,konuştuk" dedi.
Ve işin ilginç yanı ben o kardeşi (çok severim kendisini,mükemmel bi insandır) o sabah rüyamda görmüştüm ve biraz sıkıntılı görmüştüm.Sabah uyandığımda da "Allah hayır etsin" diye geçirip durdum içimden.Resmen içime doğmuş yani olacak olan olay...Bu aralar çok temiz kalpliyim zaten,bazen ben de şaşırıyorum...
Velhasıl yarın F. ameliyat olucakmış,yapabileceğim tek şey dua etmek.Allah şifasını verir inşallah...


Salı günüm kabus gibiydi zaten.Sabah bi toplantı akşam tam 8'de biz çıkmaya hazırlanırken yine bi toplantı...İstekler,beklentiler,olamayacak olan ama oldurulması istenen olaylar ve insanları çileden çıkartan aramalar...Bi dünya okul listesi,öğrenci ve veli isimleri.Ara diyor adam.Ara ve bi şelikde veliyi dersaneye çek.Ne denir ki insanlara?Yazdan beri aranıyolar,artık bıkmışlar.Önümde dosya ve listeler.Ben onlara bakıyorum onlar bana.Elim telefrona gidiyor ama geri çekiyorum.Çünkü karşımdaki veliye ne diyeceğimi bilemiyorum :(

Listelerin resimlerine bakın!
Arama -> Baba Sert Konuşuyor.
Aramam sormam bir daha yalvarsan bile...
Suratıma kapattı :(

Bunlar daha önceki arkadaşların notları üstelik.Biri yüzüne kapatmış.Öbürü sert konuşmuş.Artık bizimkiler geyiğe vurmuş şarkılar yazmış liste kenarlarına.Tarihler görünüyo zaten.Ağustos ayı...Güler misin ağlar mısın?15-20 evi aradım.Ya başka dersaneye gidiyolar yada özel ders alıyolar...Hay içine ediim böyle işin,keşke her gün pazartesi gibi olsa dedim kendi kendime...



Bugün ise izin günümdü.Doya doya uyudum.Sabah bolcana miskinlik yaptım.Üstelik Rimoşum beni bu sabah öperek uyandırdı.Bu 40 yılda bir başıma gelen bişey.Çünkü normalde sabahları çok uyuz oluyo :)
Kahvaltı için Rimoşumu giydirdim, kendim giyindim ve gidip Komşu Fırın'dan mis gibi mamalar aldık.Eve gelip kahvaltımızı ettikten sonra da hep beraber hazırlanıp Kadıköy'e gittik.Bir sürü şey aldık.Ama neler olduğunu süylemmeeeemmm :))

Veee uzun zamandır sizlere sunmak istediğim bir blog vardı.
Deritak'ın şu yazısında deri takı severlerine hediyesi olduğu yazıyordu.Ben de tanıyan bilir altın maltın takmam.Genelde deri takarım.Sağ olsun Tahsin Bey bir kaç gün önce hediyemi yolladı.Aldığım günden beri severek takıyorum bilekliğimi.Ayrıca blogda deri takının nasıl yapıldığının da bilgisi veriliyo.Birbirinden güzel modelleri de bulmanız mümkün.Ben hediyem için bir kez daha teşekkür ediyorum.Ve yakışmış mı?Güzel mi?diye sizlere soruyorum :))




Son olarak

Erken yatarım erken kalkarım
Altını sevmem,deri takarım.
Yarın toplantı var acep naparım?
Çok yakında ben işten çıkarım :))

diyor ve hepinizin mutlu olacağı işlerle iştigal etmenizi diliyorum

9.11.2009

Ende Tura Bir Kii Üç!

Pazartesileri seven var mı aranızda benim gibi?
Pek çok insan hafta sonundan sonra pazartesi gününü bir kabus olarak görür değil mi?
Nedeni ise açıktır.Çünkü hafta sonu çoğu insan için "TATİL" anlamını taşır.Oysaki benim işlerimde hafta sonu hep iş günüdür.İnsanlar dışarıda gezip tozarlarken ben çalışıyorumdur.Dolayısıyla da pazartesi bana TATİL ertesi gibi gelmediği için öyle sendrom mendrom yaşamam.



Özellikle bu aralar pazartesileri daha bir seviyorum.Çünkü dersanede pazartesi günleri ders olmadığı ve sadece 3 seans sınav yapıldığı için,personelin % 80'i izinli oluyo.Müdür ve öğretmenler olmadığı için de dersane bize kalıyo diyebilirim...Bütün odalar boş olduğundan bütün bilgisayarlar da boş oluyo tabiki.
İşte bu yüzdendir ki ben bugünü;
-Sabah kahvaltımı dersanede,bilgisayar başında blog okuyarak
-Öğle saatlerimi avon kataloğu bakarak ve 8li göz farı siparişi vererek
-Akşam üzerini sınava girip gözetmenlik yaparak
-Tüm bu vakit aralarında ise dersanede kendime en yakın hissettiğim arkadaşımla bol bol sohbet ederek,müzik dinleyerek ve şarkı söyleyerek geçirdim...

Akşam eve geldiğimden beri televizyonda açık olan power türk kanalında dönen kliplere kulak vererek bloguma yeni kayıt girerken ise uzun bir süre telefonumda alarm sesi olarak kullandığım Gökhan Tepe'nin Gel Aşkım Gel şarkısının artık bende sadece kalkmam gerektiği hissini uyandırdığını fark ettim.

Ve son olarak;


Facebookda gezerken bu güne kadar hiç görmediğim ve gördüğüme çok memnun olduğum bir Atatürk fotoğrafına rastladım.



SAYGIYLA ANIYORUM

6.11.2009

Ay Akşamdan Işıktır.Lahmacun Karışıktır :)

Sene 1994
Şu an oturduğumuz eve yeni taşınmışız.Eski oturduğumuz evde aşağıya Kimooo? diyebileceğimiz bi diyafon yoktu.Oysa şimdikinde var.Biz kaç yaşında mıyız? Ben 12 - Ablam 16
Bir diyafon sahibi olmanın heyecanı ve hevesiyle zırt-pırt düğmeye basıp aşağıya bağırıyoruz.

Ne diye mi?
-Toplandık biz buraya,kaplumbağa korumaya.Kaplumbağaları sevin,onları incitmeyin.

O bitiyo ardından,
-Ahmeeetttt...Mehmeeettt.Huuuuu!!Pişşşştt pişşşttt.Yoldan geçen sana diyorum heeey!!!

O bitiyo ardından ne mi geliyo?
Evin az aşağısında lahmacuncu var.Adı da 99 Lahmacun
Arıyoruz 99 Lahmacunu sipariş veriyoruz.
Adam siparişi getirip kapıyı çaldığında diyafondan,"Kimooo?" diye soruyoruz.
Çünkü adam sadece 99 diyo.
Adam tam 99 dediğinde ise otomatiğe basıyoruz ve aynı anda 100 diyoruz :)
Komik mi?Evet bize göre çok komik.Adam yukarı çıkıyo,lahmacunları alıyoruz.Adam aşağı inerken yine diyafonun başında bekliyoruz.Düğmeye basıp apartman kapısının açılış sesini dinliyoruz.Adam tam çıkarken de başlıyoruz şarkıya.

-Ay akşamdan ışıktır yaylalar yaylalar
Lahmacun karışıktır dilo dilo yaylalar.

Bu anımı niye mi anlattım?
Çünkü çarşamba günü izinli olmamın ardından perşembe günü işe gittiğimde öğretmenler odasının kapısının arkasında "CUMA günü lahmacun partisi var.Katılmak isteyenler listeye adını yazsın" yazıyordu.
Tabi hemen ben de yazdım adımı :)
Ve bugün lahmacuncuyu arayıp 40 tane lahmacun söyledik.Pazarlığımızda sıkıydı.2 seçeneğimiz vardı.
Ya 1.75TL'den 40 lahmacun + 3 tane 2.5 litrelik kola.
Yada 1.50 TL'ye 40 lahmacun :P
Normalde kantinimizde pişen hiç bir yemekte soğan yok,yasak.
Lahmacunlar geldiğinde ise herkes garnitüre saldırmış durumdaydı ve en bol soğanı ben koyucam yarışı yapılıyodu :P
O anı ölümsüzleştirmek ise bana düştü.Tabi kimsenin haberi yoktu...




3.11.2009

Gribim Ama Domuz Değilim



Bugün iş yerinde birden ateşim olduğunu fark ettim.Sanki alnım biraz sıcaktı.
Elimle yoklamaya başladım.Evet bi sıcaklık vardı ve içim yanıyodu.
Derken ellerim git gide soğudu ve sinirlerim laçkalaşmaya başladı.
Hay Allah ne yapsam ne etsem,gidip müdürden izin istesem diye düşünürken Eğitim Koordinatörü tüm Eğitim Danışmanlarını müdürün odasına toplantıya çağırmasın mı?
Ben canımın derdindeyim,bir de toplantı çıktı başımıza...
Gittik oturduk,müdür konuştu biz sustuk.
Hepsi dinledi ben yavaştan titremeye başladım,ellerimi tutuyorum ikisi de buz gibi ve ıslak,alnımı boynumu elliyorum cayır cayır yanıyo.
Sıkıntım git gide büyümeye başladı.
Müdür ise niye 2 gündür kayıt olmadığını soruyo bu arada...
Odadakilerin gözleri kaçacak yer arıyo ben bön bön müdüre bakıyorum,çünkü kafamda 40 tilki dönüyo ve 40ının da kuyruğu birbirine değmiyo...

Yok diyorum içimden toplantı bitince herkes çıkar ben en geride dururum ve onlar çıkınca kapıyı kapatırım konuşurum müdürle izin isterim.
Neyse toplantı bitti,müdür bey "kolay gelsin" dedi ve hepimiz ayaklandık,ben arkadaşlara müsade ettim ve çıkmalarını bekledim.Arkalarından kapıyı kapatarak,
-Hocam sizin de canınız sıkkın biliyorum ama ben kendimi iyi hissetmiyorum,ateşim var ve birde titreme geldi, izninizi istesem? dedim...
Allahtan izin verdi ve montumu alıp fırladım, doğru eve...
Apartmanın merdivenlerini öyle bir hızlı çıkıyorum ki,annem Rima'ya;
-Teyzen altına yapıcak heralde diyo :P
Yok dedim benim biraz ateşim var.Neyse 2 dereceyle ölçtük, biri kulaktan biri koltuk altından.Ateşim 36.8 çıktı :))

Eee neydi peki o yaşadığım?
Panik atak desem değildi, çünkü panik atağı senelerdir defalarca yaşamışlığım var.
Hiç birinde bu şekilde ateş yaşamamıştım.
Anlık sıcaklıklar ve soğukluklar oluyodu.Birden beynim kaynıyo birden soğuyodu.
Ama bu sefer yaşadığım çok daha farklıydı.Resmen ateşim vardı ve ellerim buz gibiydi,üstelik terliyorlardı...Geçen sene aynı anda hem faranjit hem laranjit olup 5 gün raporlu yattığım,üstelik her gün delik deşik bi halde iğneler olduğum günleri düşündüm bir an.O zaman da ateşim 40a çıkmıştı ve aynı şekilde bi yandan üşüyüp bi yandan da yanıyodum.Ellerim yine bu şekilde terliyolardı soğuk soğuk.Velhasıl bugün yaşadığım şeyin ne olduğunu hala bulamadım.Lafın kısası domuz gribi mi oldum acaba diye üç buçuk attım ve 1.5 saat erken geldim eve.
Allah korusun valla ne diyeyim.Bana bugün yaşadığım korku yetti...
Herkese Domuz Gribinden uzak ve sağlıklı günler diliyorum.
:)

1.11.2009

- Sa(MİM)i Cevaplarım -



Geveze beni mimlemiş.
9 soru,20 dakika sürem var.İstediğim sorudan başlayabiliyorum.
Sorulara maruz kalan da benim,gözetmen de benim.
Bi yarım laptop kucağımda soru cevaplarken,diğer yarım giymiş beyaz önlüğünü, kollarını kavuşturmuş, kıl kıl dolanıyo karşımda.Üstelik elinde de tebeşir var :P




Dolabında hangi renkler daha fazla?
-Beyaz,siyah, kırmızı ve yeşil daha fazla.Mavi bişeyim yok diyebilirim...

Alışverişe gittiğinde hangi mağazaya uğramazsan olmaz?
Alışverişe gittiğim mekana göre değişir aslında...
Caddedeysem Zara,
Palladiumdaysam Bershka,Stradivarius,Pull And Bear
Carrefourdaysam Boyner
Kadıköydeysem Mango Outlet

Kendini rahat hissettiğin giyim tarzı?
Tayt,çizme,uzun üstler...

Kesinlikle seksi diyebileceğin şeyler?
Göğüs ve sırt (özellikle bel) dekoltesi.

Asla giymem dediğin kıyafet?
Kesinlikle uzun etek...Bu güdüklüğe en son giyeceğim şey diyebilirim...

Fiyatları gereği ulaşılması zor markalardan beyendiğin?
Valla hiç yoktur öyle markalarda beyendiğim.Zaten o markalarla işim yoktur benim.
Fiyat önemli değil yani beni çeken tarzlar değil onlar.

En fazla yatırım yaptığın sektör?
Kesinlikle gıdaa arkadaş.ZIKKIMLANMAYI  SEVİYORUMMMMMMMMMM!!!

Kitap,film,spor arasından daha çok vakit ayırdığın hangisi?
Hiç biri sanırsam.Yakın zamanda 2 kitap bitirdim.O halde KİTAP.Seni seçtim pikaçuu diyorum...

Dışarıdayken yemek için en çok tercih ettiğin yer?
Cadde Marmaris muhahah.

30.10.2009

Olur Benli-Olmaz benli-Niçin Olmaz?

Sevgili blog,
Çok sık yazamıyorum artık ama olsun beee,canım sağ olsun valla di mi ama.
Dün yeni işimde ilk izin günümdü.Ne şanslıyım ama hee.Millet 2 haftadır izin yapmıyomuş ben işe girdiğimin 4.günü izin kullandım :P
Haftada bir gün free olunca insan ne yapacağını şaşırıyo tabi.3 yere bölündüm ama değdi.
Eve gidip kışlıkıları topladık.İnsanın uzun aradan sonra kıyafetlerini çıkarması ne zevkli oluyo ama.
Aaa bu hırkaaa,anaa bu sweat-shirttüüüm,yaa en sevdiğim kazağımm vs. :))
Bizden çok Rima saldırdı eşyalara :) Ablamla dedik "Ya insan kendi kıyafetlerine bu tepkiyi veriyosa,batan geminin malları olayı nasıldır kimbilir" :P

Evler arası kışlık kıyafet transferinin ardından ablamla bi Kadıköy yaptık.




Bu kızlı kolye uçlarını aldım.Zamanında alâ kolyeler yapıyoduk şimdi hiç uğraşasım yok valla,bunlar gözüme çarptı,aldım siyah deriyle takıyorum...


Günün en güzelll ve en özelll kısmı ise yıllarıııın Saray'ında oturup Kremşokola yediğimiz dakikalardı.


Çocukluğumdan beri ennn ama ennn sevdiğim tatlıdır.Onun o mis kokusu,o bıngıldaklığı yok muuu?
Oyy anam oooyyy.Bak şimdi de olsaydı yeseydimmmmmmmm.
O değilde orda otururken Saray'ın kaç kere dekor değiştirdiğini konuştuk.Bilen var mıdır bilmem ama eskiden bütün duvarlar aynalarla kaplıydı.Bi ara Facebook.da "Kadıköy Saray'ın Aynalı Halini Hatırlayanlar" grubu kurmayı bile düşündüm :P



Akşam saat 7 olduğunda ise Cumhuriyet Yürüyüşü için caddeye indik.



Katılım çoktu ama bence geçen seneki coşku yoktu...Eve döndüğümüzde ise Behlül'lü dakikalar başladı :P


İşte böyle bloğum.
Bugün de sağ olsun hocalarımızdan biri 15 dakika geç geldi diye Müdürümüz kendisine ceza olarak Diyar Burma'dan 3 kilo burma kadayıf aldırdı.Afiyetle yedik :P



Kısacası bloğum keyfim yerimde yaaa.
Valla hayat güzel.
Allah sağlık sıhat versin gerisi yalannn...
:)

26.10.2009

Örtmenim Tuvalete Gidebilir Miyim?




Ne zevkliymiş öğrencilerin sınavına girip,gözetmenlik yapmak.
Üzerimde beyaz önlüğümle,kollarımı önümde kavuşturup sınıfta dolanmak.
Çocuklara "Akıllı olun,kopya çekeni yakarım!" bakışları atmak.
Ve "Sınav bitmiştir arkadaşlar" diyerek kağıtları toplamak.

Başka bir hoca arkadaş "Bunlar kopya çekmezler hocam rahat olun, oturun." filan dese de ben öğrenci değil de öğretmen olmanın tadına vararak gözetmenlik yaptım bugün.Ve düşünüyorum da,bu bu kadar zevkliyse eğer,ayağını yere vurup "kesin sesinizi" filan demek hatta ekseriyetle arka sıralarda olup da konuşanlara tebeşir fırlatmak kim bilir ne kadar zevklidir be hocam :)) Keşke öğretmen olsaymışım beeee , peeeehhhh :P

24.10.2009

İŞli Köfte




Çalışmak,
Yepyeni insanlar tanımak,
Eve gelince deli gibi yemem yemek,
Evdeki koltukların ne kdar değerli olduğunu anlamak,
Hiç bi bloğu okuyamamak,hiç bi bloğa yorum bırakamamak hatta ve hatta kendi bloğunaa yazamamak,
Yarın ne giyeceğini akşamdan düşünmek ve ütülemek,
Erken yatmak-Erken kalkmak,
Daha ilk günden ay sonunu iple çekmek
demektir...
:) 


Kanatsız melek olduğuna inandığım arkadaşım  Nihancığıma , iş arama sürecimde beni secret cv sitesine yönlendirdiği için sonsuuuuuz teşekkürler ediyorum :)

Dün sabah işsizdim,öğlen iş görüşmesine gittim ve 1 saat içinde iş sahibiydim :) Bugün ise işten gelmiş yorgun bi güdük fare olarak yazıyorum bloğuma :)

Dipnot:Sabah kuşlarla birlikte uyanmak güzelmiş :P


23.10.2009

Ne okudun?Kuran mı okudun?



Geçen gün tam çocuk parkından çıkmak üzereyken ilginç bi olaya tanık olduk.

2 bayan bankta oturmuşlar,bir tanesi yere koyduğu anakucağındaki bebeğini son sürat sallamakla meşgulken diğeriyle sohbet ediyorudu.İkisinin da başı kapalıydı.
Derken diğer bir bankta oturan yaşlı mı yaşlı ama sportifliğinden hiç bişey kaybetmemiş ve hala spor yaptığı üstündeki bermuda spor pantolon ve t-shirtten,ayağındaki beyaz spor çoraplar ve spor ayakkabısından belli olan bir amca kalkıp bayanların yanına geldi ve

"Sallamaaa çocuğu sallama!
Sersem ettin!
O çocuğun ne kadarcık beyni varki.
Sen salladıkça nasıl serseme dönüyo o çocuk 
senin haberin var mı?"

diye bağrınmaya başladı...

Bayanlar yaşayacakları duygu fırtınasının ilk evresi olan şaşırma faslını geçtikten sonra ikinci etaba yani sinirlenme etabına geçtiler.
Çocuğu anakucağında uçururcasına son sürat sallamakta olan şahıs olaya karışmazken,yanındaki sözcüsü "Bişey olmaz." dedi.
Sportif Amca "Sizin gibi cahiller yüzünden bu memleket bu hale geldi" adlı şarkısıyla Park 20 listemizdeki çıkışını sürdürürken,Çıtır Kızlar ay pardon Uçur Kızlar'dan sözcü olanı, "Biz bu işin eğitimini aldık amca,bayaaa bi okuduk yanii" dedi.

Ve Sportif Amca neye kızdığını tam olarak kendisi de anlayamamış bi halde;

"Ne okudun sen?
Kuran mı okudun?
Anca onu okursunuz siz!"

diyerek ikametgahının bulunduğunu düşündüğüm bankına doğru yol aldı.

Uçur Kızlar'ın sözcüsü, olayın peşini bırakmayıp Sportif Amca'nın bankına tecavüzde bulunarak polemiği sürdürürken,Grubun kurucusu olay mahalinde anakucağını son sürat sallamaya devam ediyordu...

Anakucağında son sürat sallanan çocuk mu?
O'nun için 3 seçenek var.
1-)Bir kaç dakika sonra anakucağından fırlayıp az ilerideki salıncaklara çakılmıştır.
2-)Son sürat sallanamaya bünyesi alıştığı için,durduğunda koşu tekerleğinden inen hamster gibi düşüp bayımıştır.
3-)Yaşadığı sarsıntılardan dolayı ömrünün geri kalanını Japonyada depremlerle geçirmeye karar vermiştir.