30.10.2009

Olur Benli-Olmaz benli-Niçin Olmaz?

Sevgili blog,
Çok sık yazamıyorum artık ama olsun beee,canım sağ olsun valla di mi ama.
Dün yeni işimde ilk izin günümdü.Ne şanslıyım ama hee.Millet 2 haftadır izin yapmıyomuş ben işe girdiğimin 4.günü izin kullandım :P
Haftada bir gün free olunca insan ne yapacağını şaşırıyo tabi.3 yere bölündüm ama değdi.
Eve gidip kışlıkıları topladık.İnsanın uzun aradan sonra kıyafetlerini çıkarması ne zevkli oluyo ama.
Aaa bu hırkaaa,anaa bu sweat-shirttüüüm,yaa en sevdiğim kazağımm vs. :))
Bizden çok Rima saldırdı eşyalara :) Ablamla dedik "Ya insan kendi kıyafetlerine bu tepkiyi veriyosa,batan geminin malları olayı nasıldır kimbilir" :P

Evler arası kışlık kıyafet transferinin ardından ablamla bi Kadıköy yaptık.




Bu kızlı kolye uçlarını aldım.Zamanında alâ kolyeler yapıyoduk şimdi hiç uğraşasım yok valla,bunlar gözüme çarptı,aldım siyah deriyle takıyorum...


Günün en güzelll ve en özelll kısmı ise yıllarıııın Saray'ında oturup Kremşokola yediğimiz dakikalardı.


Çocukluğumdan beri ennn ama ennn sevdiğim tatlıdır.Onun o mis kokusu,o bıngıldaklığı yok muuu?
Oyy anam oooyyy.Bak şimdi de olsaydı yeseydimmmmmmmm.
O değilde orda otururken Saray'ın kaç kere dekor değiştirdiğini konuştuk.Bilen var mıdır bilmem ama eskiden bütün duvarlar aynalarla kaplıydı.Bi ara Facebook.da "Kadıköy Saray'ın Aynalı Halini Hatırlayanlar" grubu kurmayı bile düşündüm :P



Akşam saat 7 olduğunda ise Cumhuriyet Yürüyüşü için caddeye indik.



Katılım çoktu ama bence geçen seneki coşku yoktu...Eve döndüğümüzde ise Behlül'lü dakikalar başladı :P


İşte böyle bloğum.
Bugün de sağ olsun hocalarımızdan biri 15 dakika geç geldi diye Müdürümüz kendisine ceza olarak Diyar Burma'dan 3 kilo burma kadayıf aldırdı.Afiyetle yedik :P



Kısacası bloğum keyfim yerimde yaaa.
Valla hayat güzel.
Allah sağlık sıhat versin gerisi yalannn...
:)

26.10.2009

Örtmenim Tuvalete Gidebilir Miyim?




Ne zevkliymiş öğrencilerin sınavına girip,gözetmenlik yapmak.
Üzerimde beyaz önlüğümle,kollarımı önümde kavuşturup sınıfta dolanmak.
Çocuklara "Akıllı olun,kopya çekeni yakarım!" bakışları atmak.
Ve "Sınav bitmiştir arkadaşlar" diyerek kağıtları toplamak.

Başka bir hoca arkadaş "Bunlar kopya çekmezler hocam rahat olun, oturun." filan dese de ben öğrenci değil de öğretmen olmanın tadına vararak gözetmenlik yaptım bugün.Ve düşünüyorum da,bu bu kadar zevkliyse eğer,ayağını yere vurup "kesin sesinizi" filan demek hatta ekseriyetle arka sıralarda olup da konuşanlara tebeşir fırlatmak kim bilir ne kadar zevklidir be hocam :)) Keşke öğretmen olsaymışım beeee , peeeehhhh :P

24.10.2009

İŞli Köfte




Çalışmak,
Yepyeni insanlar tanımak,
Eve gelince deli gibi yemem yemek,
Evdeki koltukların ne kdar değerli olduğunu anlamak,
Hiç bi bloğu okuyamamak,hiç bi bloğa yorum bırakamamak hatta ve hatta kendi bloğunaa yazamamak,
Yarın ne giyeceğini akşamdan düşünmek ve ütülemek,
Erken yatmak-Erken kalkmak,
Daha ilk günden ay sonunu iple çekmek
demektir...
:) 


Kanatsız melek olduğuna inandığım arkadaşım  Nihancığıma , iş arama sürecimde beni secret cv sitesine yönlendirdiği için sonsuuuuuz teşekkürler ediyorum :)

Dün sabah işsizdim,öğlen iş görüşmesine gittim ve 1 saat içinde iş sahibiydim :) Bugün ise işten gelmiş yorgun bi güdük fare olarak yazıyorum bloğuma :)

Dipnot:Sabah kuşlarla birlikte uyanmak güzelmiş :P


23.10.2009

Ne okudun?Kuran mı okudun?



Geçen gün tam çocuk parkından çıkmak üzereyken ilginç bi olaya tanık olduk.

2 bayan bankta oturmuşlar,bir tanesi yere koyduğu anakucağındaki bebeğini son sürat sallamakla meşgulken diğeriyle sohbet ediyorudu.İkisinin da başı kapalıydı.
Derken diğer bir bankta oturan yaşlı mı yaşlı ama sportifliğinden hiç bişey kaybetmemiş ve hala spor yaptığı üstündeki bermuda spor pantolon ve t-shirtten,ayağındaki beyaz spor çoraplar ve spor ayakkabısından belli olan bir amca kalkıp bayanların yanına geldi ve

"Sallamaaa çocuğu sallama!
Sersem ettin!
O çocuğun ne kadarcık beyni varki.
Sen salladıkça nasıl serseme dönüyo o çocuk 
senin haberin var mı?"

diye bağrınmaya başladı...

Bayanlar yaşayacakları duygu fırtınasının ilk evresi olan şaşırma faslını geçtikten sonra ikinci etaba yani sinirlenme etabına geçtiler.
Çocuğu anakucağında uçururcasına son sürat sallamakta olan şahıs olaya karışmazken,yanındaki sözcüsü "Bişey olmaz." dedi.
Sportif Amca "Sizin gibi cahiller yüzünden bu memleket bu hale geldi" adlı şarkısıyla Park 20 listemizdeki çıkışını sürdürürken,Çıtır Kızlar ay pardon Uçur Kızlar'dan sözcü olanı, "Biz bu işin eğitimini aldık amca,bayaaa bi okuduk yanii" dedi.

Ve Sportif Amca neye kızdığını tam olarak kendisi de anlayamamış bi halde;

"Ne okudun sen?
Kuran mı okudun?
Anca onu okursunuz siz!"

diyerek ikametgahının bulunduğunu düşündüğüm bankına doğru yol aldı.

Uçur Kızlar'ın sözcüsü, olayın peşini bırakmayıp Sportif Amca'nın bankına tecavüzde bulunarak polemiği sürdürürken,Grubun kurucusu olay mahalinde anakucağını son sürat sallamaya devam ediyordu...

Anakucağında son sürat sallanan çocuk mu?
O'nun için 3 seçenek var.
1-)Bir kaç dakika sonra anakucağından fırlayıp az ilerideki salıncaklara çakılmıştır.
2-)Son sürat sallanamaya bünyesi alıştığı için,durduğunda koşu tekerleğinden inen hamster gibi düşüp bayımıştır.
3-)Yaşadığı sarsıntılardan dolayı ömrünün geri kalanını Japonyada depremlerle geçirmeye karar vermiştir.

21.10.2009

SüpraaayyyZZZ !!!




Bu pembiş pembiş, yumuş yumuş, şeker mi şeker örgü çorapları   paNDuf   yapmış yollamış.
Meyer ablamla iş birliği yapmışlar da benim haberim yokmuş,süprikk oldu bana  :)
Bayıldım bayıldım,zaten çorap hastalığım var 30 çift çorabım vardır heralde evde.
Bir de bu pembişler eklendi tam oldu değmeyin keyfime :))

paNDuf'a teşekkür + Ellerine sağlık

Ablam'a mersilerden bir demet + çok süprikçisin!

Bir de not vardı paketin içinde ;)

Gerizekalı İŞVERENLER!



Babanız da ananızı alırken,
 

* Lise mezunu veya tercihen üniversite mezunu,

* İnsan ilişkilerinde başarılı, iletişimi kuvvetli

* Enerjik,İç Motivasyonu Yüksek,Takım Çalışmasına Yatkın

* Sorumluluk Sahibi

* Dış Görünüşüne Özen Gösteren

* Ekip Ruhuna sahip

* Evlilik Konusunda en az 3 yıl tecrübeli

* Misafir odaklı çalışabilen


* Diksiyonu düzgün, 

* Esnek çalışma saatlerine uyabilecek,

* Evliliği kendine meslek ve yaşam tarzı olarak seçmiş 
 

* 28 yaşını aşmamış

kriterlerini mi şart koşmuştu acaba !?!

19.10.2009

AnahtaR KelimeleR



1992 bayram hangi aydı  (Bilmem.Hangi aydı?)
*
1992 doğumlu nazmiyeler  (Memedin kızı,Düriye'nin yeğeni,Osman'ın bacısı,Seyfi'nin dünürü)  :)
*
80 lerin aşk-ı memnu   (80 lerin aşk-ı memnu da 2009un aşk-ı memnu değil mi yani?)
*
Balık   (bari rakı da olsun yanında)
* 
Boynumdan ses geliyo (benimkinde de tıkırtılar var,hırsız girmiş olmasın ayoll)
*
Boyunlukla geziyo  (hee çok normal ben de gezdim 2 ay)
*
Dum dum karı gıdı yabancı şarkı   (bak onu ben de bilmiyorum işte) :)
*
Fare olan kız ve dua  (kız fare olmuş bi kere,ne kadar dua etseniz az)
*
Fareye dun mis kiz (fareye dönmüş kız mı diyecektin kardeş)
*

Hırrrrrr  (ne kızıyon be)
*
İş görüşmesi pozitif enerji (öyle bişey mi var?bende niye yok)
*

Kuzgun tek eşli midir (bilmem öyle midir?öyleyse helal olsun valla)
*
Mangonun adresini öğrenebilirmiyim (hayır öğrenemezsin sen kimsin ki?Mangoda ne işin var ayrıca)
*

Marmariste elif olan adlar ama 6 aylık olacak (başka isteğin?Çay,kahve de olsun mu?)
*
Metin beşyüzbini aldı (yoo almadı atma tıçından)
*
Nejat alp amerika (ne olmuş nejatıma amerikada?)
*
r
Rakam yaz ingilizce okunuşu göster (yada sen oku, o yazılışını göstersin)
*

Ugg kazasker (yok canım ithal olmuyo mu onlar?)
*
Yürüyen pilli oyuncak köpek (anlamadım şimdi,pilleri mi yürüyomuş?) :P
*

Çamaşır makinesi program ayarlarını değiştiremiyorum (o zmn kalgon kullan iyi gelir.Makineniz uzun yaşar kalgonlaa) :P
*
Çamaşır makinesi şarkısı  (öyle bi şarkı mı var?kesin ajdar filan söylüyodur)
*

Çanta ingilizce okunuşu  (yazılışını soranı çok gördüm de,okunuşunu sormak da nedir.Bu kadar da armut piş ağzıma düş.çülük olmazki cağnım)
*
Şarkı söyleyen fareleri  (eee neyapalım o fareleri?eğitip trt korosona mı yollayalım,erovizyona mı sokalım?ne yapalım?)

17.10.2009

Acun Zırvalıkları

Doğum günüm 17,ayım 6. ay,annemin doğum günü 23,komşunun oğlunun pipisinin kesildiği tarih 2,ebemin ölümü 24, o halde Furkan sen aç!




Ben böyle bi saçmalık görmedim,ee geri kalan ömrümde de görmem heralde...

Milyonlarca insanın baş vurduğu,bazılarının görüşmelere bile katıldığı fakat şans verilmediği "Var mısın?Yok musun?" yarışma programında bu akşam daha önce da yarışmış hatta 1 aydır orda her gün kutu açan ve bunun için de ayriyetten 10.000 dolar aldıklarını bildiğimiz yarışmacılardan biri olan Metin tekrar yarışıyo.Hangi akla hizmet Metin yarışıyo biri açılasa keşke...

Neymiş efendim o programda yarışan, fakat en az paraları alan insanların arasında yapılan bir çekilişin sonucuymuş bu.Milyonlarca insan oraya çıkabilmek için o programa başvurmuşken ve her gün belki de bi ümitle onlardan haber bekliyoken,24 kişiyi meşhur etmenin ve onlar üzerinde bu kadar çok durmanın alemi nedir acaba?Adam zaten daha önce yarışmış,para alamamış,alamadıysa alamadı herşey kader kısmet, kısmetinde yokmuş demekki.Ona zaten bir şans verilmiş---ken ve 1 aydır her gün orda yüzünü gösterebiliyoken bir kez daha yarışmanın mantığını anlamıyorum anlamayacağımda...

Şuan adam 10 kutu açmış 11.de beşyüzbin çıktı ve insanlar çığlık kıyamet bağırıyolar.
Ne oluyo???Ne oldu??Dünyanın sonu mu geldi??

Hatta şuanda eski yarışmacılardan Nursel de girdi görüntüye.Hani şu halktan biri iken dizi oyuncusu olabilen Nursel...Nefret ediyorum yaşadığım ülkeden sırf bu sebepten.Bu kadar basit bir ülkeyiz işte...

Yarışmada haksızlık diz boyu zaten.İlk zamanlarda yarışanlar 3 tane beşyüzbin kutusuyla yarışırken şimdi, daha önce de yarışmış, hatta bir aydır orda yüzünü gösterebiliyo olan Metin 10 tane beşyüzbin kutusu ile yarışıyo...Varın siz bulun bu yarışmadaki hakkı hukuku...

Sırf tipleri düzgün sırf ilgi çekici oldukları için 1 aydır orda tutulan bi avuç insanın yaptığı tatilleri yaşadıkları eğlenceleri de geçen haftalarda izlemiş bi insan olarak,şu an orada daha önce de yarışmış,hatta bir aydır orda yüzünü gösterebiliyo olan,hatta yazı en iyi tatil köylerinde tatil yaparak geçirebilen,Fatih Terim'in çiftliğine konuk olabilen,bi dünya şarkıcı,futbolcu,oyuncu vs. ile tanışma fırsatı bulabilen bi yarışmacının yarışmasına,paraya çok ihtiyacı olan ve oraya çıkmak için çok geçerli sebepleri olan binlerce kişinin ne kadar beddua etseler az olacağını düşünüyorum...

Ve son sözüm, reyting kaygısı uğruna bi tek bi taraflarını açmadığı kalan Acun'a : KUTULARINI DA AL GİT ARTIK ACUN!

16.10.2009

MİM-oza Çiçeğimsin


Şekerbulutu tarafından MİMlenmişim.



1. En sevdiğiniz 3 çiçek ismi?
Kaktüs (Radikallik olsun diye söylemiyorum)
Aslanağzı
Aşk Merdiveni


2. Gerçekleşmesini istediğiniz 3 hayaliniz?
5 kilo alıp 50 kilo olmak 
İşe girmek
Şu anki evimizden taşınmak

3. En sevmediğiniz 3 huyunuz?
Patavatsızlığım
Alaycılığım
Asla para biriktiremeyip,elime geçeni çar çur etmem

4. Çevrenizde görmeye dayanamadığınız ve sevmediğiniz 3 hareket?
Cimrilik
Fesatlık
Yalancılık
Exrta Bonus - Boş Boğazlık

5. Dünyam karardı, bir daha asla doğrulamam diye düşündüğünüz bir olay?
Babamın vefatı... 

 Şekerbulutu'nun bana attığı pasla topu artislik bir rövasata ile ağlara yolluyorum.
Yani kimseye pas vermiyorum...

13.10.2009

Cadde Marmara Rezilliği Part 2



Çok ilginç ya.Cidden çok ilginç...
Tipimizi mi beyenmiyo bu Marmara Büfe bizim?
4 saat önce yine Cadde Marmaradaydık.Hoş marmaradaydık demek saçma oldu biraz,zira fazla kalamadık.Bugün gayet de boştu geçen rezilliği yaşadığım güne nazaran.Girdik içeri oturduk ve acayip acelemiz vardı.En çabuk yanından 2 hamburger zıkkımlanıp kaçıcaz yani o derece...Oturduk ama bize bakan yok.Adamlar geçmiş işin mutfak tarafına,itişip tepişiyolar,saçma salak el şakaları yapıyolar.Yahu içeri kedi mi girdi,sinek mi girdi kim girdi bi bakın ya!İnsan girdi insan,ki o insanın adı olaya sizin pencerenizden bakıldığında MÜŞTERİ oluyo...Bekledik 2 dakka.Bi tanesi "Hemen geliyorum efendim" dedi ve merdivenlerden çıkıp defoldu gitti.Ay şaka gibi.Siniri bozuluyo insanın.Diğerleriyle göz göze geliyosun ama oraya gelip yeni oturduğunun ve sipariş vermek için beklediğinin farkında bile olmuyolar.Bizde doğal olarak fazla oturup beklemedik,Kalk yürü Bambi'ye gidelim Allah aşkına diyip kalktık.Giderken de "Hooop birader nereye??" diyen olmadı.biz sinirlendiğimizle ve vakit kaybettiğimizle kaldık çok  komik.
Burdan nası bi sonuç çıkarmak gerekiyo acaba?
Benim ilk 3'üm şöyle;

1-)Marmaris Büfe'de self servis uygulaması var ama farkında değiliz.
2-)Marmaris Büfe'nin patronları elemanlarına,müşterilere bakmiicaksınız,mutfakta tepişiceksiniz diyolar.
3-)Türkiye ekonomik krizde ama Marmara Büfe'nin tuzu gayet kuru.Zannedersem onlar gülme krizindeler.

Bir daha ŞAŞKINBAKKAL Marmaris'e gider miyim?
Kesinlikle hayır!!!

Kim o? Kayıp Balık Nemo.



 

Bu gece sol yanıma yattım yine
Sen ise sarıldın ardımdan, elini kenetledin elime
Çektim elimi elinden, ani bir hareketle.
Kaldırmalıydım saçlarımı ensemden, koymalıydım tepeme
Çünkü öyle alışmışım ki sevgilim,ensemdeki nefesine.
Ve uyumadan önce kulağımdaki Seni Seviyorum sesine...

11.10.2009

Kınağyığ Getir Aneğeğeey



Dün geceden beri "Hımmm teyzee ne güzel saçların vaaar.Peruğuna benziyooo" diyerek saçlarımı sevip  duruyodu.
(saçım kısayken peruk almıştım canım uzun saç isteyince takıyodum,benden çok o takıyodu evin içinde o ayrıı)



Bu aralar uzun saç sevdalısı.Kendi saçları da uzasın beline gelsin hatta poposuna değsin istiyo.
Eee evdeki en uzun saç bende olduğu için garezi bana tabi.
2 saat önce yine öpüşüp koklaşıyoduk gayet de mutluyduk bu birden bire yine saçıma daldı.Yine diyorum çünkü daha önce de onlarca kere aynısını yaptı.Ve dikkatinizi çekerim kavga ederken değil öpüşüp koklaşırken...
Çocuğa birden bi şevk geliyo birbirimizi severken, dişlerini sıkıyo, ellerini pençe gibi yapıyo ve dalıyo.
Bunu yaptığı tek kişi de benim üstelik.Bu güne kadar kaç kere yüzüme daldı,  kaç kere saçımı yoldu bilmiyorum.

Gerçi yadırgamamak lazım,teyzesi onu severken kontrolü kaybedip fıtık olacak derecede sıkıyosa,onun da beni severken dişlerini sıkması normal heralde.Ama yine de kafamdan diğer arkadaşlarına veda etme fırsatı bile bulamadan ayrılan 17 tel saça çok acıdım :(

Ve düşündüm de bekar kalıp Rima dayağı yiyeceğime , evlenip koca dayağı mı yesem acaba???


9.10.2009

Aşk'ım Geldi (Sandım Ama Gelmemiş)




Ya herkezlerde görüyorum böyle romantik romantik, duygusal duygusal yazılar, şiirler, şarkılar.Aşk'ı anlatmalar,ayrılıktan dem vurmalar filan.Ben de öyle biyazı yazmak istiyorum ben de ben de.Şu 27 yıllık ömrümün bir günü de romantik olmak istiyorum.Duygusallık rüzgarları estirip iliklerine kadar etkilemek istiyorum izleyicilerimi.
Gerçi bulunduğum odada televizyon son ses açıkken ve Ajda Pekkan "polisan home kozmetiks evinizin makyajı" derken , Rima da dibimde susmamacasına bıdı bıdı konuşurken nası o moda giricem bilmiyorum ama kararlıyım.
Başlıyorum, öhhö hhöö kıhhm kımm...

Aşk !
Yokuş aşağı inerken lastiği patlayan bir kamyon  gibi hızlı ve kontrolsüz...
Sığ bir nehirde ilerlerken karşısına bir şelale çıkan küçük bir kano gibi şaşkın...
Aynı anda hem faranjit hemde laranjite yakalanmış hasta gibi ateşli...
Sokak köpeği olarak değil de Ali Şen'in köpeği olarak yaşayan köpek gibi şanslı...
Pazartesi başladığı rejimi çarşamba bozduğu halde 2 gün içinde 1 kilo verdiğini gören şişman kadın gibi mutlu...

Böyle aşk yazısı mı olur, be mizahı kurtlu!

Offf olamıyorum olamıyorum romantik ve duygusal olamıyorum  :(
Bi gün öyle bi yazı yazıcam ki ama hepiniz şaşırıcaksınız.
Aha da buraya yazıyorum!
(Elimi tükürük yapıp ekrana sürmedim merak etmeyin :P )

8.10.2009

Aşk-ı Memnu'da Beni Gördünüz Mü?


İzlediniz mi?
Gördünüz mü?
Haber verin.

7.10.2009

Çıkmaz Demeyin Şansınızı Deneyin Pilli Miyangoo



Benim ilkokulda Fatma diye bi arkadaşım vardı.Bi gün öğretmenimiz Fatma'yı en öne yani benim yanıma aldı.Fatma sen gel Ceyda'nın yanına otur dedi.
Fatma çantasını aldı geldi benim yanıma.Ben de Fatma'ya dönüp şakayla "Ne geldin?" dedim.Fatma çok içerleri, çok gücendi ağladı gitti...
Amaaan zaten en ufak bişeyde güceniyodu insana.

Not:Fatma'nın kaşında böyle kocaman kapkara bi et beni vardı.İçinden de iki tel kıl fışkırıyodu ama onu yazmiicam pislik olmasın diye :))

Bi de ben ilk okul hayatım boyunca hep sınıf başkanıydım söylemeden edemeyeceğim.Daha o yıllarda nefret ettirdiler sorumluluk almaktan.Tenefüs biter öğretmen gelene kadar milleti yerine oturtacam diye göbeğin çatlar.Kalem, silgi havalarda uçuşur,bakarsın olacak gibi değil alırsın eline tebeşiri bir bir yazarsın tahtaya "Yaramazlık Yapanlar" listesini...
Millet ders yaparken biz beden salonunda 




şu şekilde tek diz yerde tek diz 90 derecelik bi açı almış karşıdakine doğru eğilirken gerdan kırıp omuz titretmek suretiyle folklor çalışıyo oluyoduk.
Eee çalıştığımıza da değmişti hani yani,Hürriyet Gazetesine çıkmıştık.
Kaç sene sakladık o gazete küpürünü de sonra ne olduysa oldu kayboldu.
Şimdi çıkıp karşıma biriniz,hadi ispatla deseniz bi halt ispatlayamam,o yüzden siz iyisi mi demeyin öyle bişey :P

Bir de niyeyse hep kütüpane kolu olmuşumdur okul hayatımda,halbuki kitap okumak için can atan bi tipde değilimdir.Sanırım kütüphanede diğer kütüphane  kolundaki arkadaşlarla takılmak hoşa gidiyodu.

Orta okulda da harita koluydum.
O ne yaa???
Ulan bunlar beni oyalamak için kol mu uydurdulardı yoksa, bak şimdi aydım ben olayı  :P
Yok ama ya görev büyüktü.Coğrafya dersinde hoca gelmeden önce gidip kilitli olan harita sınıfından o günün dersinde işimize yarayacak olan haritayı alıp getiriyoduk.Bi kere o anahtara sahip olmak bile büyük bi şerefti :))

Yazıma bir dörtlükle son vermek istiyorum,alıştınız şimdi beklersiniz ben sizi bilmiyo muyum?


İyisiyle kötüsüyle geçti okul yılları
Ben de anlamadım niye yazdım bunları
Resimde unutulmuş kusuruma bakmayın
Gücengeç Fatma'nın et beni kılları :D

6.10.2009

Sen Yemlik Ol Ben Suluk Kafeste Buluşalım Kafeste Bulu.

Maydanoz Blog Topluluğuna Bloglarında bana da yer verdikleri için teşekkürlerimi sunuyorum.Blogger olalı daha 1 ay bile olmadan bu kadar ilgi ve alakaya maruz kalmak beni çok duygulandırdı.Duygularımı sizlere bir şiirle aktarmak istiyorum.


Güdük Fare bir gün blogger olmuş
Seven sevmeyen herkez okumuş
1 ayı dolmadan çok ilgi görmüş
Ah Güdük ah vah Güdük vah


Bazen güldürmüş,bazen ağlatmış
Montajları hep paintte yapmış
Başlıklarına da espiri katmış
Ah Güdük ah vah Güdük vah


Burcu Güneş'in förtlek dişleri
Kabusa çevirir güzel düşleri
Sen en iyisi bırak bu işleri
Ah Güdük ah vah Güdük vah...

İmdat ! Fıtığım Fırtladı !

Şu dünyada çocuk severken fıtık olan tek ben varım heralde.Valla ilgniç bi olay ama oldu bi kere ne yapayım başa gelen çekilir.
2008'in Nisan ayıydı,bi gün 3lü koltukta uzanmışım kafam koltuğun kenarında dolayısıyla da boynum boşlukta...Kucağımda da Rima öpüşüyoruz koklaşıyoruz derken bana bi şevk geliyo tutuyorum Rİma'yı omuzlarından var gücümle sıkıyorum ve öpüyorum.İŞTE TAM O ANDA!!!
Boynumdan KÜTÜRTTT diye bir ses geliyo kitlenip kalıyorum olduğum yerde.Boynumdan sırtıma doğru bir yol çiziyo sancı, ama ne yol.Nefes dahi alamıyorum her hareketim her soluğum acı veriyo "ahhh"lıyorum "vahhh"lıyorum...Bizimkiler de "ters hareket yaptın normaldir,tutulmuşsudur" vs. diyip duruyolar.
Ama acımı kimselere anlatamıyorum 2 gün geçiyo 3 gün geçiyo,yokkk.Hala aynı acı,boynumdan sırtıma hatta kolumdan elime kadar iniyo.Özellikle kolumun dirsek bölgesi nası ağrıyo nası sancıyo tarif edemem.
Bu böyle olmaz diyorum doktora gidelim.
Hatta doktora giderken ablam dalga geçiyo sinirlerin sıkışmış ameliyat edicekler,kedi bi yerini görmüş ne büyük yaram var demiş vs.
Durum çok önemsenmediğinden semtin polikliniğine gidiyoruz.


 Sıra beklerken içimi sarıyo bi korku ne olmuş olabilir doktor ne diyecek, kuruyorum da kuruyorum kafamda.Doktorun odasına ablamla birlikte giriyoruz.Yaşlı bembeyaz saçlı, çakır mavi gözlü bi adam "Gel bakalım" diyo."Ne oldu nedir şikayetin?" diye soruyo.Anlatıyorum böyle böyle bi olay oldu,o gün bugündür acı çekiyorum...Kalkıyo ayağa yanıma geliyo,boynumun belli yerlerine müdahele ediyo,ederken de soruyo "ağrı koluna vuruyo mu" diye.Vurmaz mı?Hemde nasıl... diyorum.Boyun fıtığı diyo geçiyo yerine.
Ablamla birbirimize bakıyoruz.Az önce dalga geçen ablamın da yüzünde şok ifadesi var o anda,tıpkı benimkine olduğu gibi.

MR çektirip getiriceksin diyo.Peki diyorum,çantamı her zamanki gibi boynumdan çapraz bi şekilde asıp kapıdan çıkarken,"O çantayı da öyle takma,herşeyden önce o çantayı öyle taşımamayı öğreniceksin" diyo.
Yine peki diyorum ve çıkıyoruz.Dışarıda Rima ile annem bekliyolar bizi,annem soruyo ne oldu diye.Boyun Fıtığı diyorum.Kadın da şaşırıyo.

Bi kaç gün sonra Mr ailetinin içinde tadilat seslerine benzer sesleri dinliyorum...
Hadi Ceyda diyorum heralde birazdan bitecek,neler düşünüyorum neler,kendimi öyle bi oyalıyorum ki o sıkıcı aletin içinden çıkma isteği gelmesin işlem yarım kalmasın diye.Ve yine bir kaç gün sonra doktorun odasında buluyorum kendimi.MR filmini uzattıyorum.Adamın açıp baktığında verdiği tepki dün gibi gözmün önünde...

Of of of of off !!! Trafik kazası filan mı geçirdin sen? Cıx cıx cıx gencecik kız...Yazık!


"Eyvah" diyorum "ölücem heralde"
Fizik tedavi bölümünü arıyo ve yine gözümün önünde telefonun diğer ucundaki doktora "Burda genç bi hastam var,derhal aradan bu kızcağızı alıyosunuz,ne yapıp edin yer ayarlayın" filan diyo.
Sinirlerim bozuluyo gözümden yaşlar indi inicek...
Ne olucak? diye soruyorum."Ölümcül bişey değil korkma canım" filan diyo bu sefer de gülümseyerek.Hangi tepkisine inanacağımı şaşırıyorum...

2-3 gün fizik tedaviye gidiyorum.Hep yaşlılar var , bana tuhaf tuhaf bakıyolar."Sen niye geldin gencecik kızsın" diyolar.
"Boyun Fıtığım var" diyorum,şaşırıp kalıyolar.
Bu durum içimize sinmiyo ve Türk milletinin tipik özelliği yakın çevrede her kafadan bir ses çıkıyo,poliklinikle olucak iş mi,niye inanıyosunuz,başka bi doktora daha gidin vs.
Evet!Karar veriyoruz başka bi doktora daha gözüküp emin olmaya.Bakırköy'de çok iyi bi doktor tavsiyesi alıyoruz.

"Op. Dr. Halil Toplamaoğlu"

Yine bu doktorunda verdiği tepki aynı önem ölçüsünde oluyo ve anlıyoruz ki gerçekten iş ciddi.Doktor "filmin acil ameliyatlık,ama ameliyat olacak olan film değil hasta" diyor ve kol hissimi-kol gücümü test ediyor.Durum fena değil...
2 ay boyunluk takmamı söylüyo ve ortopedik yastık tavsiye ediyo. 
Ağır taşımak kesinlikle yasak,2 kilo bile kaldırılmiicak talimatı veriliyo.
"Eğer kolunda güç kaybı olursa kaçarın yok doğru ameliyata" diyo.
Fizik tadavimi?
Kesinlikle yasak!
Ters tepki yapabilir diyo.

2-3 günle yırttığıma dua ediyorum içimden...
2 ay boyunlukla robokop gibi geziyorum.Kontrole gittiğimde kolda az bi güç kaybı görülüyo.Doktor boyun kaslarını güçlendirecek 5 temel hareket veriyo.
Tabi o hareketler ilk 1 ay yapılıyo , sonra hep unutuluyo...
İlk zamanlar hareketlere dikkat ediliyo boyun fazla zorlanmıyo,sağa sola döndürülmüyo,dönmek gerekiyosa bedenle birlikte dönülüyo.Koltuklarda boş çuval gibi oturulmuyo sırt güzelce geriye yaslanılıyo boyun ne aşağıda ne yukarıda sanki boyunluk varmış gibi duruyo.Bi sandalye bile yerinden kaldırılmıyo...

Fakat zaman geçtikçe hastalık (niyeyse) önemini yitiriyo.Sanki hala ameliyatlık fıtık hastası olan ben değilmişim gibi davranılıyo.Yine koltuklara uzanılıp kafa koltuk koluna konuluyo.Yine arabaya binildiğinde camdan bakılıyo,boyun vücudun 90 derece farklı yönündeymiş kim fark ediyo kii.Ve yine Rima sevilirken arada sevginin dozu kaçıp hafif sıkmalar yaşanıyo.

Değişmeyen tek şey var,yukarıdaki resimden yani boyun fıtığı olduğumu öğrendiğim günden bu yana Rima hiç bi şekilde ayaktayken kucağıma alınmıyo.
O resimde ağzında memesi var,yavrum daha ufacık.O zamanlar kollarını kaldırıp bacaklarımın tam önünde dururdu kucağıma alayım diye."Hayır" derdim "Olmaz Rima alamammm".Şimdi herşeyi biliyo.
"Senin yüzünden fıtık oldum,fıtık ettin beni" diyorum.
Fıtığın nerdee,göstersene bana diyo :)



Velhasıl kelam çabuk geçiyo zaman
Sen sen ol ters hareket yapma,Aman!
Ah blog ah,şu boyun hareketlerine tekrar başlamam lazım.
İkinci kez kütürt ederse boynum işte yanarım ben o zaman   =P


3.10.2009

Aaaa Carrefour'a Ufo Mu İnmiş Ne?




Yemişim son baharını blog.Son bahar da neymiş beni depresyona sokacak,modumu düşürecek?Dün çok heveslenmiştir "oh bee birini daha uyutucam" diye ama yok öyle yağmaaa.Siz benim gözüme baksanıza, yermiyim ben bu numaraları ha?Tamam dün gece erken yatıp sabah da geç kalkmış olabilirim ama onun nedeni 2 gün geç yatıp erken kalkmamdı.Geçti o günler geçtiii.Hala neşem yerinde benim,hala pozitif duygularım daha kalabalık,hala modum yüksek :)
Son bahar alamaz yüzümdeki gülümsemeyi,gözümdeki ışığı ;)

Bugün değil kış uykusuna yatmak hatta değil yatmak evde bile durmadım.Carrefourdaydım ve ben gibi binlerce insan da oradaydı.
Alla alla dedim herkez geleceğimi mi haber aldı acaba :P
Bi baktım podyum kurmuşlar,
-ay yok artık dedim abarttınız,podyumada çıkamam yani!
A-aaa tam yanından geçerken kar yağdırmaya başlamasınlar mı?
-Ay yapmayın Allah aşkına doğum günüme de daha çok var ne bu ilgi bu alaka :P

Neyse aldırmadım hazırlıklara daldım vitrinleri son bahar ve soğuk kokan dükkanlara.Yeni sezon çok güzel,herşey "Beni al.Beni al" diyo.
Yok diyorum dolabımda daha etiketiyle duran kıyafetlerim var müsriflik yapmiim kalsın.Yok diyolar,beli baseninden geniş,gögüsleri sütyen değil muhtemelen 2 paraşütle muhafaza edilen,bacakları eski soba borularının kalınlığında insanlar alacağına bu kıyafetleri, dal gibi fiziğinle dümdüz karnınla incecik belinle sen al nolur sen al :P

Onlara da aldırış etmiyorum ve dolaşmaya devam ediyorum.
Derken bir kalabalık çıkıyo karşıma,insanlar daha iyi görmek için sarkıyo da sarkıyo bakmak için alt kata.Derken bakıyorum yürüyen yolun biri kapanmış Tuba Özay iniyo üstünde mini bi elbiseyle podyuma.Sanırsın ki Tuba Özay değil de küçük bi ufo inmiş Carrefour'a :)

Erkeklerin elinde ceptelefonları,boyu uzun olan yaşadı...
Kim bilir kısa olan belki de daha avantajlı,alt taraflar dururken kim ne yapsın üst taraftaki manzarayı.Birbirinden kem o sırada kadınların bakışları.Evet koca popolular ve yarım dünya ebatları.Ameliyat olmaları gerekse organlarından çok doktorlarını oyalayacak olan şeyler yağları.Ama yine de havada burunları.Çünkü şişman ve dombili olma nedenleri çocukları...
Eşlerinin yanında kafalarından çıkıyo kıskançlık dumanları.Ama adamlar kaptırmış kendilerini akıyo ağızlarının suları :D
Kesin o sırada hırsızları ihya etmiştir o salak insanların yarattığı indiragandi ortamları.


Neyse zar zor da olsa attım kendimi dışarı.
Yağmur değince saçlarıma gülümsedim affettim son baharı :))
Dedim akıllı ol koçum! Benim canımı sıkamadığın gibi rahat bırak diğer insanları, almiim aşağı façanı :P
Hepiniz rahat olun artık yarın geçicek depresyonunuz ben hepinizin adına fırçaladım keratayı :D

2.10.2009

Sonbahar Bunalımı




Hava sıcak olsa dahi sonbahar insan ruhu üzerindeki olumsuz etkilerini her zaman göstermeye devam ediyo.2 gecedir 3lerde yatıp sabah 10 gibi kalkınca insanın bütün gün nevri dönüyo tabi.Baş ağrısı,göz ağrısı + gün içerisindeki koşuşturmacalarla birlikte moral motivasyon yerlerde gezip,pozitif duygular yerini negatif duygulara bırakıyo.İnsan hayatındaki +ları değil -leri fark etmeye başlıyo.
Son 2 ayın monotonluğu,iş durumundaki kaos ve çevreden gelen hastalık haberleri,neredeyse kış uykusuna yatayım taa öbür yaza uyanayım hissi uyandırıyo insanda...
Durun bakalım bugün saat 5'de bi işim var eğer olmazsa gelip yatıcam kış uykusuna.Artık benim adıma ablam horlamalarımı yazar =P