Sevgili okuyucu bugün sana bugünlerde hayat nasıl gidiyor ondan bahsedicem.
Bayramın ilk günü 12 saat çalıştım malum,an geldi "Bu mu lan hayat?" dedim (ki o gelen an, yanımdaki arkadaşın "Dün annemle zeytinyağlı yaprak sarma yaptık" dediği andı) :)
Bayramda ünlü ziyaretçilerimiz vardı.(Tuba Büyüküstün,Murat Parasayar,Ayça Mutlugil,Necmi Yapıcı vs.)
Tam mağazayı kapatırken bi müşterinin gelip "Cüzdanımı düşürdüm sizin mağazada, girip arayacağım" şeklindeki ısrarı zaten hepimizin çıldırmasına yetti de arttı bile...Ama hayatın ne kadar güzel olduğunu eve geldiğimde mutfakta zeytinyağlı yaprak sarmasını görünce anladım :)
Son 1 aydır çok temiz kalpliyim Allah sonumu hayır etsin gidicimiyim ne?
Bayramın ikinci günü izinliydim ama kendi kendime izin vermedim.Çalıştım şu yazımda Kadıköy'e gidip bir sürü şey aldığımı söylemiştim ama neler olduğunu söylememiştim.İşte yine o şeylerle ilgili çalıştım ve çok ciciş şeyler yaptım :) Az kaldı öğreniceksiniz. :))
Bugün ise yine 12 saat iş vardı.Ve ben bu 12 saat içinde şuna karar verdim:İnsanların şuursuzca gezmelerinden nefret ediyorum okuyucu.N.Kitabevine girip D&R kartı uzatan kadınlarımızın yüzüne tüküresim geliyo...
Be kadın giyinmiş süslenmiş atmışsın kendini sokağa.Afedersin ama sokak köpeği gibi geziyosun ve o denli şuursuzca geziyosun ki (belli) hangi mağazaya girdiğinin bile farkında değilsin.
Çünkü aklın sadece sokaklarda fink atmakta ve ota b*ka para harcayıp sonrada son günlerde en popüler kafe hangisiyse ona kendini atıp kahve zıkkımlanmakta...Şimdi "Sen nasıl böyle konuşursun,biz de böyle yapıyoruz!!!" diye çemkirenler olabilir baştan söyliim hiç sallamam.Zira elbetteki bizimde gezdiğimiz,alış veriş yaptığmız ve kahve zıkkımlandığımız günler var.Ama hangi mağazaya girdiğimizin farkındayız çok şükür...
Onun dışında 40 kişilik bir yerde çalışınca (gerçi dersane de öyleydi ama geneli uyumlu insanlardı) kendimin ne kadar uyumlu bir insan olduğumu bir kez daha anladım.Yay burcu olmayı seviyorum :) Cidden anlaşamayacağımız insan yok bizim...Bu arada dersane demişken bugün şansa 2 hocayı gördüm.Üstelik ayrı ayrı...
Aşkam eve geldiğimde ise hayatın ne kadar güzel olduğunu bir kez daha gösteren bir argüman vardı elimde.Misss gibi el yapımı cevizli baklava :) Halam yapmış yollamış,üstelik elinde sinir sıkışması olmasına rağmen ve doktorun bu elinle bişey yapma demesine rağmen...
Bu bayram annaneme gidemedim, halama gidemedim onların mis gibi yiyecekleri bana geldi ama :)
Veee son olarak EN EN ENNNNN GÜZEL HABERE GELDİ SIRAAAAA!
Rima'nın doğum gününde
izinliyimmmmmmmmm!!!
Sevinen parmak kaldırsın :)
Sevinen parmak kaldırsın :)
Not:Bloğumdaki kıza benzemişim resimde şimdi fark ettim